Özel Arama

HER 19 MAYIS'TA

Yıl 1919. Mayısın 19. günü...
Karadeniz'de kara bir vapur, ülkenin kara talihini değiştirmek için Karadeniz'in hırçın dalgalarını yararak ve - ülkenin talihine inat- ak köpükler saçarak ağır ağır ilerliyor. Binlerce, on binlerce, milyonlarca köpük bir şanlı millet misali haykırıyor, kurtuluş için. Bütün bu manzarayı bütünleyen sarı saçlı, mavi gözlü bir asker, vapurun güvertesinde ellerini arkasında birleştirmiş, ayakta duruyor. Yakıcı bakışlarını ülkemin cennet topraklarına dikmiş bir şeyler düşünüyor. Belki de yakında gelecek olan kurtuluşu hayal ediyor.

Yıl 2010. Mayısın 19. günü...
Aradan tam doksan bir yıl geçmiş. Aynı yakıcı bakışları Mavi Gözlü Dev'in, ülkemin cennet toprakları ve ülkemin insanları üzerinde. Devrimleri ve ilkeleri hala ayakta, sapasağlam. Ama düşmalar var biliyor.Tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi. Hem içeride hem de dışarıda var düşman. Azalmak nedir bilmiyorlar. Ancak bilmedikleri bir şey daha var: "Karşılarındaki Türk milletidir ve o milletin arkasından doğan güneş Mustafa Kemal ATATÜRK'tür."

FİİLDE (EYLEMDE) ÇATI

FİİLDE ÇATI - EYLEMDE ÇATI

*Bu konu yalnızca eylem cümleleriyle ilgilidir.
Eylemin özne ve nesneyle ilişkisidir.
Eylemi özne ve nesneyle ilişkisi açısından görev ve anlamca tamamlayan biçime ÇATI denir.
Eylemlerin nesne alıp almamalarına veya öznelerine göre ortaya koydukları özelliklerine eylemde çatı denir.
Eylemde çatıyı değişik ekler sağlar.

Eylemde Çatı
A. Öznelerine göre B. Nesnelerine göre
1. Etken eylemle 1. Geçişli eylemler
2. Edilgen 2. Geçişsiz
3. Dönüşlü 3. Oldurgan
4. İşteş 4. Ettirgen


A. ÖZNELERİNE GÖRE:
Özne eylemi yapıyor mu, eylemden etkileniyor mu veya hem yapıp hem de etkileniyor mu, eylemi birden fazla özne mi yapıyor sorularını yanıtlamamızı sağlar.
Öznelerine göre çatıya özne yüklem ilişkisi de denir.

1. ETKEN:
Eylemi özne kendisi yapar.
Bu tür eylem cümlelerinin öznesi eylemi yapan, eylemde etkin/etken olan gerçek öznedir.
Eylem çatı eki almaz.
Örn:
Her gün oraya gideriz. (biz)
Bir millet uyanıyor.
Ağaçlar yapraklarını döktü.

2. EDİLGEN (-l ve -n):
İşi yapan ortada yoktur.
İşin “başkası tarafından” yapılması anlamı vardır.
Öznenin yaptığından etkilenen vardır ve bu özne gibi kullanılan sözde öznedir.
Etken çatılı eylemler, edilgen çatılı olunca nesneler özne (sözde özne) görevini üstlenir.
Yükleme getirilen “-l, -n” ekleriyle sağlanır.
Örn: Bütün çamaşırlar yıkandı.
Etken eylem Edilgen eylem
aldı > alındı
baktı > bakıldı
yazdı > yazıldı
*Uyarı: Edilgen eylemde nesne gibi görünen öğe her zaman sözde öznedir.
Eylemi nesne yapmaz, eylem başkası tarafından yapılır. Bu yüzden bu çatıya sahip fiiller aynı zamanda geçişsiz sayılırlar.

3.DÖNÜŞLÜ (-l ve -n):
Özne işi yapar ve bu işten etkilenir, bu iş kendisine döner.
Dönüşlü eylemlerde yapılan işten etkilenen nesne olmayıp özne olduğu için dönüşlü eylemler geçişsizdir.
İş kendine dönmüştür. Etkilenen kendisidir.
Eyleme edilgen eylemlerde olduğu gibi “-l,-n” ekleri getirilerek eylem dönüşlü yapılır.
Örn:Ali aynanın karşısında ssatlerce tarandı.



*Uyarı: Edilgenle dönüşlü aynı ekleri aldıkları için karıştırılmamalıdırlar. Edilgen eylemde etkilenen nesne özne gibi kullanılırken, dönüşlü eylemlerde etkilenen gene işi yapan öznenin kendisidir.
Başkası tarafından yapılma anlamı yoktur. Aynı zamanda özne gibi görünen varlık eylemi yapabilecekse dönüşlü çatı; eylemi yapamayacak bir varlıksa edilgen çatı olur.

4. İŞTEŞ (-ş):
Eylemin birlikte veya karşılıklı yapılmasıdır.
İşin yapılması için en az iki kişi gereklidir.
Eyleme “-ş” eki getirilerek yapılır.
Örn: Ağlarım, hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.

*Uyarı: İşteş eylem, öznesi birden çok olan eylem değil, eylemin ortaya çıkabilmesi için birden çok özneye gereksinim duyan eylemdir.
*Uyarı: Eylemi birlikte veya karşılıklı yapma söz konusu değilse eylem işteş değildir.



B. NESNELERİNE GÖRE:
Yüklemi eylem olan cümlenin nesne alıp alamamasıdır.
Eylem olan yükleme “ne, neyi, kimi” soruları sorularak cümlenin nesne alıp almadığı anlaşılır.
Nesne yüklem ilişkisidir.

1. GEÇİŞLİ (İZİNLİ)
Nesne alabilen eylem cümleleridir.
Geçişli cümlelerde öznenin yaptığı işten etkilenen vardır.
Cümlede nesne olsun veya olmasın, nesne alabilen eylemlerdir.
Örn: Arkadaşım kitabı getirdi.
Saatlerce aradı.
Not: İş (kılış) fiilleri geçişli fiildir.

2. GEÇİŞSİZ (İZİNSİZ)
Cümleye nesnenin girmesine izin vermeyen eylemlerdir.
Öznenin yaptığından etkilenen yoktur.
Örn: Yarım saattir uyuyor.

Not: Durum ve oluş fiilleri bu gruba dahildir.


3. OLDURGAN (-t, -r, -tır/-dır):
Geçişsizken geçişli olan eylemlerdir.
Geçişsiz eylemlerin “-r, -t, -tır” eklerini alarak geçişli olmasıdır.
Örn: Bebeği hemen uyuttu.

4. ETTİRGEN (-t, -r, -tır/-dır) :
Özne eylemi yapmaz, başkasına yaptırma anlamı vardır.
Geçişli eylemleri daha geçişli yapar
Öznenin yaptığından etkilenen hem yaptırdığı kişi hem de nesne olduğu için eylemin geçişlilik derecesini de arttırır.
Örn: Tahtayı sildirdim.
Tahtayı sildirttim.

NOKTALAMA İŞARETLERİ 4

SORU İŞARETİ:
Soru cümlelerinden sonra kullanılır.
Örn: Yarın buraya gelecek misin?
Bilinmeyen tarihleri göstermek için kullanılır.
Örn: Şair(?-1457), bu şiirinde gül mazmununu kullanmıştır.

ÜNLEM İŞARETİ:
Ünlem cümlelerinden sonra kullanılır.
Örn: Eyvah, yemeği ocakta unuttum!
Alay, Dalga geçme, küçümseme anlamları katmak için parantez içerisinde kulanılır.
Örn: Bu müthiş fikri (!) değerlendirelim.

TIRNAK İŞARETİ:
Başkalarının sözlerinin başına ve sonuna konur.
Örn: Dedem hep şöyle derdi : "Emeksiz yemek olmaz."
Bir cümlede vurgulanmak istenen söz ya da kitap isimleri tınak işareti içerisinde gösterilir.

Örn: A. Hamdi'nini "Huzur" romanını tekrar okuyorum.

KESME İŞARETİ:
Özel adlara getirilen çekim eklerinden sonra konur.
Örn: Ahmet'e ne zman tanışacağız?
Bana Gül’den haber var.
Not: Özel isimlere getirilen yapım ekleri ve çoğul ekleri kesme işareti ile ayrılmaz.

KISA ÇİZGİ:
Kavramlar arasında, başlangıç, sonuç ve ortaklık bildirmek için:
Örn:Türkçe, Ural – Altay dilleri arasındadır.
2010 – 2011 öğretim yılına hazırız.


UZUN ÇİZGİ:
Konuşma çizgisi de denir.
Yazıda konuşan kişinin konuşmasının başına konur.
Örn: – Eee, daha daha nasılsın?


AYRAÇ (PARANTEZ):
Cümle kuruluşla ilgili olmayıp, cümlenin ya da içindeki sözcüğün anlamını açıkyalıcı özellikteki arasözler, sözcükler parantez içinde gösterilir.
Örn:Vatanı, (güzellik yönündün) cennete benzetmiştir.
Bu durumu Çardaklı (Çankırı) her haliyle yansıtıyor.

NOKTALAMA İŞARETLERİ 3

İKİ NOKTA:
Açıklamalardan önce kullanılır.İki noktadan sonra cümle geliyorsa büyük harfle başlanır.

Örn: Şunu unutmayın:Emeksiz yemek olmaz.


NOKTALI VİRGÜL:
Bağımsız sıralı cümleler arasına:
Örn: At ölür meydan kalır; yiğit ölür şan kalır.
Birbirine bağlaçlarla (fakat, ancak, çünkü…) bağlanan cümlelerde bağlaçların önüne:
Örn: Sizi hep koruyacağım; çünkü bana çok gereklisiniz.
Virgülle ayrılmış farklı tür ya da takımları ayırmada.
Örn: Karadeniz kıyılarında en çok, çay, fandık, mısır; Akdeniz kıyılarında ise sebze, pamuk, ve narenciye üretimi yapılır.


ÜÇ NOKTA:
Söylenmeyen, söylenmek istenmeyen sözcüklerin yerine:
Örn: Aramızda ona, … adını vermiştik.
Bitmemeiş cümlelerin sonuna konur.

Örn: Manavda taptaze elmalar,portakallar ...

NOKTALAMA İŞARETLERİ 2

VİRGÜL:
Cümlede özneden sonra; “genellikle de uzun cümlelerde kullanılır.”
Örn: Akşam, en sevdiğim zamandır.

Bir düşünceyi kabul ya da reddetmek için kullanılan “EVET, HAYIR, YOK…” gibi sözcüklerden sonra:
Örn:
- Evet, söylediğini yapacağım.

- Peki, buca işi kim yapacak?
Tamlama kurmuş görünüşlü anlam kargaşası yaratan sözcükler arasına:
Örn:
- Küçük bir hediyeyle gönlünü aldı.

- Küçük, bir hediyeyle gönlünü aldı.
Bağımlı sıralı cümleleri ayırmak için:
Örn: Eve erkenden geldim, televizyonu açtım, koltuğa oturdum.

SBS 8. SINIF MÜFREDATI

TÜRKÇE:
SÖZCÜKTE ANLAM
*Kelimelerin anlam özellikleri
*Kelimeler arası anlam ilişkileri
*Söz öbekleri ve söz sanatları
CÜMLE DÜZEYİNDE ANLAM
*Cümlede anlam
*Cümlede anlam-biçim ilişkileri
*Cümle türleri
PARAGRAF DÜZEYİNDE ANLAM
*Paragrafın yapısı
*Paragrafta anlam biçimleri
*Düşünceyi geliştirme yöntemleri
EYLEMLER
*Eylemsiler (fiilimsiler)
*Fiilde çatı
CÜMLENİN ÖGELERİ
*Cümlenin temel ögeleri
*Cümlenin yardımcı ögeleri
ANLATIM BOZUKLUĞU
*Anlatım bozukluğunun sebepleri ve çeşitleri
YAZIM VE NOKTALAMA
*Yazım kuralları
*Noktalama işaretleri
METİN TÜRLERİ
*Şiir bilgisi
*Düz yazı türleri

MATEMATİK
*Tekrar eden, yansıyan ve dönen şekiller
*Verilerden çıkan sonuçlar
*Üslü sayıların kuvvetleri
*Olasılık ve olay çeşitleri
*Kareköklü sayılar
*Standart sapma
*Üçgen ve Pisagor bağıntısı
*Sayı örüntüleri veözdeşlikler
*kombinasyon ve denklemler
*Üçgende eşlik ve benzerlik
*Geometrik cisimler
*Piramit, koni ve kürenin yüzey alanı
*Piramit, koni ve kürenin hacmi
*İzdüşümü ve çok yüzlüler
*Doğrunun incelenmesi
*Dik üçgende trigonometrik oranlar

FEN VE TEKNOLOJİ
*Hücre bölünmesi ve kalıtım
*Kuvvet ve hareket
*Maddenin yapısı ve özellikleri
*Ses
*Maddenin halleri ve ısı
*Canlılar ve enerji ilişkileri
*Yaşamımızdaki elektrik
*Doğal süreçler

FİİLLER(EYLEMLER) İLE İLGİLİ SBS SORULARI

1- "Almak" fiilinin geniş zaman ikinci tekil şahsı nasıl olur?
A) Alayım
B) Alıyorum
C) Alırız
D) Alırsın

2- Aşağıdakilerden hangisi oluş bildiren bir fiildir?
A) çalışır
B) onardı
C) iyileşti
D) eğitiyor

3-Aşağıdaki fiillerden hangisi yeterlik fiilinin olumsuzudur?
A) gelmem
B) okumayız
C) söyleyemedi
D) anlatmazlardı

NOKTALAMA İŞARETLERİ-1

NOKTA (.) :
* Ünlem ya da soru belirtmeyen bitmiş cümlelerin sonuna konur.
Örnek: Huzur romanını tekrar okuyorum.
*Tarihlerde gün, ay, yıl arasına; saatlerde ise dakika ve saat arasına konur.
Örnek: 05.05.2005, 17.17
*Bazı kısaltmaların sonuna konur.
Örnek: Prof. Dr. , Yar. Doç. Dr.
*Sıra belirten -ncı, -nci eklerinin yerinekullanılır.
1. 100. 500.

EK FİİL (EK EYLEM)

Türkçe'de ek fiilin iki görevi vardır:
1- İsim soylu kelimelerin sonlarına gelerek onları cümlede yüklem yapar.
Örnek: O, benim en sevdiğim arkadaşımdı.
2-Basit çekimli fiillerin sonlarına gelerek onları birleşik zamanlı fiil yapar:
Örnek: Seni gördüğümde durakta otobüs bekliyordum.
SPOR TOTO TAHMİNLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

İşte kalp krizi riskini azaltmanın yolları...

1- yeşil çay içmek.
2- Akdeniz usulü beslenme ve zeytinyağı kullanmak.
3- En az yedi saat uyku.
4-Lif yönünden zengin yiyecekler tüketmek.
5-En az haftada bir kere balık yemek.
6-fındık ve ceviz yemek.
7- Günde en az yirmi dakika yürüyüş yapmak.
8- Yemeklerde sarımsak kullanmak.
9- Sigaradan ve sigara içenlerden, sigara dumanlı ortamlardan uzak durmak.
10-muz yemek.
11- Stresi yenmek ve daima gülümsemek.
İşte kalp krizi riskini azaltmanın yolları...

EGE BÖLGESİ TELEFON REHBERİ

HASTANELER:
ATATÜRK DEVLET HASTANESİ: (0232)2434343
İZMİR ARAŞTIRMA HAST...........(0232)2505050
AYDIN DEVLET HASTANESİ.......(256)2121424
BALIKESİR DEVLET HASTANESİ..(0266)2459020
BALIKESİR DOĞUMEVİ.............(0266)2412216-17
ÇANAKKALE DEVLET HASTANESİ..(0286)2171098
DENİZLİ DEVLET HASTANESİ.....(0258)2639311
MANİSA DEVLET HASTANESİ....(236)2385233
MUĞLA DEVLET HASTANESİ.....(0252)2141324
UŞAK DEVLET HASTANESİ.........(276)2273975

İZMİR ÖZEL HASTANELER ve TIP MERKEZLERİ
ALTINORDU TIP MERKEZİ..... (0232)4642400
BATI GÖZ HASTANESİ ............. (0232)4442324
İRENBE TÜP BEBEK MERKEZİ..(0232)4645888
ŞİFA HASTANESİ........................(232)4460880

DOSTLAR

Dostlar.
Bir sıcak çayın buharı gibi
Dağılıp gittiler,uzaklara.
Dostlar ki bir an olsun ayrılmadılar yanımdan,
Bu güne dek.
Hep baş ucumdaydılar,ben hasta yatarken.
Dostlar.
Yanımda oldular her zaman,
En mutlu günlerimi paylaştılar,
Fırından yeni çıkmış bir ekmeği
Paylaşır gibi.
İçten ve karşılıksız.
Dostlar.
Oysa bulutun içindeki
Yağmur damlaları gibi,
Yan yanaydık.
Yere düşünce ayrıldık.
Dostlar.
Belki bir kere bile yüzlerini görmedim.
Tarif etmem imkansız,onları.
Ama içimde bir yerdeydiler
Hep bana dönük belirsiz yüzleri.
Dostlar.
Ne vakit yanımda istesem onları
Bir işaretle kabul eder başları.
Ne zaman ayrılıktan söz etsem onlara,
Hep karanlık bakışları…
HASAN YÖRÜK

KİTAPLARIMIZ

Ağırbaşlı,sevecen,saygılı kitaplarımız.
Her sayfasına ayrı bir koku sinmiş.
Raflara sıra sıra dizilmiş.
Güleç yüzlü,mutlu kitaplarımız.

İçinde saklar her rengi.
Sarısı,kırmızısı,mavisi,yeşili,
Saklar içinde beni,seni,
Bizi bekler boynu bükük kitaplarımız.

H.YÖRÜK

ACI

Son yaprak da düştü ağaçtan.
Hiçbir şeyden haberi yok.
Son günü gibi, ömrümüzün,
Son anını yaşadı, çocukça.
Daha az önce nazlı nazlı sallanıyordu
Sabah rüzgarında.
Acısını bırakıp ağaca gitti.

Gitti bir bilinmeze doğru.
Dönerek düştü toprağa,
Usulca,sessizce düştü.
Bir çıtırtı bile çıkarmadan,gitti.
Gitti,toprağın koynunda yok olmaya.
Son yaprak da düştü ağaçtan.

Son günü gibi, ömrümüzün,
Son anını yaşadı, çocukça.
Hasan Yörük

GÜL

Yağmur damlalarının altında titreyerek,
Yeşil yapraklarını gökyüzüne açmış,
Bir beyaz gül.
Nasıl da nazlı nazlı damlaları bekliyor,
Beyaz rengiyle,gülümseyerek.
Doğduğundan beri komşudur,
Yanındaki mor menekşeye.
Ama yukarıdan bakmaz ona.
Sever onu,bir kardeş gibi sever.
Bazen sırtını döner sadece,
O da bülbül gelince.
Saatlerce fısıldarlar aşklarını,
Bahçedeki bütün çiçeklere.
Mor menekşe,kıskanmaz onu.
Utanır sadece,bülbülden.
Daha bir koyulaşır rengi,
Kokusu ağırlaşır.
Bahçedeki çiçekler severler gülü,
Konuşurlar onunla,
Hayattan,sevinçten,aşktan.
Ama bazen üzülürler güle ve kendilerine,
Akıllarına gelince ayrılık günü.
H. YÖRÜK

BAKİ KALAN BU KUBBEDE BİR HOŞ SADA İMİŞ adlı blogdan alıntıdır.

BİLGİ KİRLİLİĞİ!

İnternet denen sanal dünyada o kadar çok bilgi kirliliği var ki anlatmakla bitmez.
Bir şeyler araştırırken bir site iyidir diyor, başka bir site ise "güvenmeyin iyi değildir" diyor. İnsan hangisine inanacağını şaşırıyor.
Özellikle internetten para kazanma konusunda o kadar çok ve birbiriyle çelişen bilgiler var ki.
neyse bir bilgi kirliliği de biz eklemeyelim...

* BAKİ KALAN BU KUBBEDE BİR HOŞ SADA İMİŞ adlı blogdan alınmıştır.

*Spor toto ve iddaa tahminleri için tıklayınız...

YUMURTA GÖZE DE FAYDALI!

Her kahvaltı sofrasının vazgeçilmezi olan yumurta, birçok faydasının yanında göz hastalıklarına da iyi geldiği belirtiliyor.
Özellikle katarakt oluşumunu %20 oranında azaltması söz konusu.
Bunun yanında yumurta, retina bozukluklarıyla da mücadele ediyor.

KAHVE HER KALBE FARKLI ETKİ EDİYOR!

Bilindiği gibi her türlü kahvenin içerisinde kafein var.
Yapılan araştırmalara göre bu kafein, bazı insanların kalp krizi geçirme riskini arttırırken bazı insanlarda da bu olasılığı azalttığı ortaya çıktı.
Tabi bu durum tamamen insanın bünyesiyle alakalı...

FİİLLER (EYLEMLER)

FİİLLER (EYLEMLER)
Varlıkların yaptığı işleri, oluşlar,hareketleri ya da varlığın içinde bulunduğu durumu belirten, kip ve kişi eklerini alabilen kelimelerdir.

Anlam özelliklerine göre üçe ayrılır:

1-İş fiilleri: Bir varlığın yaptığı işi, hareketi nesne alarak belirten fiillerdir. Neiy, kimi sorularına cevap veren fiillerdir.
Örnek: Bu kitabı bir günde okudum.

2- Oluş fiilleri : Bu fiiller öznenin iradesi dışında gelişir ve belli bir süre içerisinde devam eder.Zamanla yeni görünüm ortaya çıkar.Nesne almaz ve neyi,kimi sorularına cevap vermez.
Örnek: Bu sonbaharda ağaçların yaprakları yine sarardı.

3- Durum fiilleri: Varlıkların içinde bulunduğu durumu belirten fiillerdir.Nesne almaz. Başlamaları ile bitmeleri farklı eylemleri gerektirir.
Örnek: Çocuk beşiğinde mışıl mışıl uyuyor.

FİİLLERDE KİP
Fiil kiplerini iki başlık altında inceleyelim:
1- Haber kipleri:
Fiilleri zaman bakımından belirten kiplerdir. Beşe ayrılır:
a) Bilinen(Görülen)geçmiş zaman:
Öznenin başından geçmiş veya öznenin şahit olduğu olaylar anlatılırken kullanılan zamandır. Eki -dı, -di (-tı,-ti)'dir.
Örnek : Bir tatlı rüya gördüm.

b) Duyulan (Öğrenilen)geçmiş zaman:
Öznenin duyduğu veya sonradan farkına vardığı eylenmlerin anlatıldığı zamandır. Eki -mış,-miş(-muş,-müş)'tür.
Örnek: Ödevlerini yapmamış.

SEVİYE BELİRLEME SINAVI BAŞVURULARI BUGÜN BAŞLADI!

İlköğretim ikinci kademe yani 6. 7. ve 8. sınıfların girecek olduğu Seviye Belirleme Sınavı (SBS) başvuruları bugün başladı.
daha fazla bilgi için
Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesini ziyaret ediniz.

SUNAY AKIN

1962 yılında Trabzon'da doğdu.
Çeşitli gazete ve dergilerde denemeleri yayımlandı.1987 yılında Halil Kocagöz Şiir ödülü'nü aldı.İlk başlarda şiirleri, "Garip" çizgisinin 1990'dan sonra daha güncel bir düzeyde yeniden canlanması olarak görüldü. Şiirlerinde ince yergiler kullandı. Şiirlerinde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma vardır.
Şiir kitapları : Makiler, Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı.

NAZIM HİKMET (1902-1963)

1902 yılında Selanikte dünyaya geldi.Çeşitli okullarda öğrenim gördü.
Şiire büyük bir ilgisi vardı.Bir müddet Anadolu'da kaldıktan sonra Rusya'ya geçti.Orada üniversiteye yazıldı.Tekrar yurda dönünce çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı.1938 yılında tutuklandı ve 1950 yılında af yasasıyla salıverildi.Ardından yurt dışına çıktı ve ölünceye kadar yurda dönmedi.
İlk şiirleri "Yeni Mecmua" da yayımlandı.Daha sonraları ölçülü ve uyaklı şiir anlayışını bırakarak serbest tarza yöneldi.Topşumcu şiirin öncülerindendir.Eserleri Türkiye'de uzun süre basılamadı.Şiiirin yanında roman,tiyatro ve hikaye alanlarında da eserler verdi.

Eserleri : 835 Satır (1929), Benerci Kendini Neden Öldürdü(1932),Kurtuluş Savaşı Destanı(1965), Memleketimden İnsan Manzaraları(1966), Yatar Bursa Kalesi'nde(1988)...

SAİT FAİK ABASIYANIK (1906 - 1954)

Adapazarı'nda doğdu.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesi'ni bitirdi.Öğretmenlik ve gazetecilik yaptı.Daha sonra yazı hayatına geçti.İlk hikayesi 1935 yılında yayımlandı.Yenilikçi Türk hikayeciliğinin öncüsü sayılır.
Hikayelerinde genellikle büyük şehirde yaşam mücadelesi veren insanları, onların sorunlarını ve iç dünyalarını anlatır.İşsizler,çıraklar,yalnız insanlar ve çocuklar hikayelerinde kahramanlaşırlar.1954 yılında yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak vefat etti.Burgazada'daki yaşadığı ev müzeye dönüştürüldü.

Eserleri: Semaver(1935), sarnıç (1939), Şahmerdan(1940),Mahalle Kahvesi(1950),Havada Bulut(1951),Son Kuşlar(1952),Alemdağda Var Bir Yılan(1954), Medar-ı Maişet Motoru(Roman)(1944), Şimdi Sevişme Vakti (Şiir)(1953)

HALİDE EDİP ADIVAR (1884-1964)

İstanbul'da doğdu.Türk Ocağı'nda görev aldı.Birçok edebiyatçı ve düşünürle birlikte çalıştı.Yunanlıların İzmir'i işgal etmeleri üzerine Sultanahmet Mitinginde ünlü konuşmasını yaptı. Ardından eşi Adnan Adıvar ile birlikta Ankara'ya geçerek Milli Mücadele'ye katıldı.Eserlerinde Kurtuluş Savaşı'nın zorlu yıllarını,20. Yüzyılın başlarında kadın-erkek-aile sorunları psikolojik tahlillerle vermiştir.

Eserleri: HarapMabetler (1911), Dağa Çıkan Kurt(1922)(hikaye), Ateşten Gömlek(1922), Vurun Kahpeye(1926), Sinekli Bakkal(1936), Tatarcık (1939)(Roman), Türk'ün Ateşle İmtihanı, Mor Salkımlı Ev (Hatıra),Kalp Ağrısı (1924)

AHMET ARİF

AHMET ARİF 1927 YILINDA DİYARBAKIR'DA DOĞDU.
DİL TARİH COĞRAFYA FAKÜLTESİ'NDE OKURKEN ÖĞÜRENİMİNİ YARIDA BIRAKTI ve GAZETECİLİĞE GEÇTİ.
HALK EDEBİYATININ TÜRKÜ MANİ, MASAL GİBİ ZENGİN MALZEMELERİNDEN YARARLANDI.
ŞİİRLERİ İNKILAPÇI GENÇLİK, MEYDAN, SEÇİLMİŞ HİKAYELER, YERYÜZÜ,YENİ UFUKLAR DERGİLERİNDE YAYIMLANDI.
TEK ESERİ HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM' DİR.
AHMET ARİF 2 HAZİRAN 1991 YILINDA VEFAT ETTİ

İLHAN BERK ( 18 KASIM 1918- 28 AĞUSTOS 2008)


Günümüz şairlerinden İlhan Berk Manisada doğdu.Balıkesir Necatibey İlkögretmen Okulu’nu,Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca Bölümü’nü bitirdi.Zonguldak,Samsun,Kırşehir’de on yıl süreyle öğretmenlik yaptı.1956 yılınca Ziraat Bankası’na çevirmen olarak girdi.İlk şiiri Manisa Haklevi dergisinde çıktı.İlk kitabı ‘Güneşi Yakanların Selamı’dır.Adını ikinci şiir kitabı ’İstanbul’ ile duyurdu.Daha sonra İkinci Yeni akımına bağlı olarak şiirler yazdı.Kül adlı kitabıyla Türk Dil Kurumu Ödülünü,İstanbul adlı kitabıyla 1980 Behçet Necatigil Ödülü’nü,Deniz Eskisi Yeditepe Şiir Armağanı’nı,Güzel Irmak adlı şiir kitabıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülünü kazandı.
Şifalı Otlar Kitabı,El Yazılarına Vuruyor Güneş,İnferno,Şairin Toprağı,Poetika adlı kitaplarında günlük,anı ve deneme yazılarını topladı.

ESERLERİ:
Günaydın Yeryüzü,Galile Denizi,Aşkhane,Delta ve Çocuk,Galata,Atlas,Pera,Dün Daglarda Dolaştım Evde Yoktun

ABDÜLHAK ŞİNASİ HİSAR (1883 - 1963)

XX. yy. romancılarımızdan.Abdülhak Şinasi HİSAR, İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Paris’te siyasal bilgiler okulunda okudu.1908 yılında yurda döndü.
Ardından Balkan Birligi Cemiyeti’nde genel sekreter olarak görev yaptı. Sağlık nedeniyle İstanbul’a yerleşerek çeşitli şirket ve bankaların yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu.
Yazılarına Dergah, Yarın, İleri, Medeniyet adlı dergilerde edebiyat eleştirileriyle başladı. 1933 yılında Varlık dergisinde anılarını yayımlamaya başladı. Eserlerinde son dönem Osmanlı soylu ailelerinin deger yargılarını yaşam tarzlarını özlemle andı. Geçmiş zamanları hatırlayış ona özel bir uslup kazandırdı. Dil ve anlatım açısından bu yönde olgunlaştı. Düzyazılarındanda aynı çizigiyi sürdürdü.
ESERLERİ: Fahim Bey ve Biz, Boğaziçi Mehtapları, Çamlıcadaki Eniştemiz, Ali Nizami Beyin Alafrangalığı ve Şeyhligi, Bogaziçi Yalıları, Geçmiş Zaman Köşkleri, Geçmiş Zaman Fıkraları, İstanbul ve Piyer Loti, Yahya Kemal’e Veda.

ARİF NİHAT ASYA (1904 - 1975)

Cumhuriyet dönemi yazar ve şairlerinden. Çatalcada doğdu. Kastamonu Lisesi’ni ve İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nu bitirdi. 23 yıl süren ögretmenliği Türkiye’nin birçok yerinde ve Kıbrısta geçti.
1950-1954 yıllarında milletvekili olarak parlementoda görev yaptı. Ardından Yeni istanbul ve Babıalide Sabah gazetelerinde fıkra yazarlıgına başladı. Asya şiirlerinde yurt gerçekleriyle yoğurulmuş içtenlikli bir söyleyişe varmıştır. Rübai tarzındaki şiirleri birkaç ciltte toplanan Asya’nın bütün eserleri Ötüken Yayınları tarafından basılmaktadır.

ESERLERİ: Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor, Kökler ve Dallar, Dualar ve Aminler

T. S. ELIOT (1888 - 1965)

XX. yüzyıl İngiliz şairi . T.S. Eliot şairliğinin yanında aynı zamanda oyun yazarı ve eleştirmendi. Amerikada doğdu. Öğrenimini ABD, Fransa, Almanya, İingiltere’de yaptı.
Modern İngiliz şiirinde W. B. Yeats ve Esra Pound ile başlayan yenileşme sürecini izleyerek sürdürmüstür. Eleştiri yazılarıylada tanınan yazar 1949 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Şiirlerinde uygar dünyanın sorunlar karmaşası içindeki konumunu yaşlı gezegenimizin umutla umutsuzluk arsındaki durumunu işlemektedir.

ESERLERİ: Boş Adamlar, Kutsal Çarsamba, Katedralde Cinayet, Çorak Ülke, Sweney Agonistes, Kokteyl Parti

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails