Yıl 1919. Mayısın 19. günü...
Karadeniz'de kara bir vapur, ülkenin kara talihini değiştirmek için Karadeniz'in hırçın dalgalarını yararak ve - ülkenin talihine inat- ak köpükler saçarak ağır ağır ilerliyor. Binlerce, on binlerce, milyonlarca köpük bir şanlı millet misali haykırıyor, kurtuluş için. Bütün bu manzarayı bütünleyen sarı saçlı, mavi gözlü bir asker, vapurun güvertesinde ellerini arkasında birleştirmiş, ayakta duruyor. Yakıcı bakışlarını ülkemin cennet topraklarına dikmiş bir şeyler düşünüyor. Belki de yakında gelecek olan kurtuluşu hayal ediyor.
Yıl 2010. Mayısın 19. günü...
Aradan tam doksan bir yıl geçmiş. Aynı yakıcı bakışları Mavi Gözlü Dev'in, ülkemin cennet toprakları ve ülkemin insanları üzerinde. Devrimleri ve ilkeleri hala ayakta, sapasağlam. Ama düşmalar var biliyor.Tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi. Hem içeride hem de dışarıda var düşman. Azalmak nedir bilmiyorlar. Ancak bilmedikleri bir şey daha var: "Karşılarındaki Türk milletidir ve o milletin arkasından doğan güneş Mustafa Kemal ATATÜRK'tür."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder